Cem Akdağ ile çok iyi bir sezon geçirdik. Göreve başladıktan kısa bir süre sonra sadece kulüpte değil okulda da bir çok kişinin “Cem Hoca’sı” oldu. Onun için iyi bir profesyonel demek yetersiz olur; bu kadar bilgili, birikimli, tecrübeli ama bir o kadar da egosuz az insan vardır.

Basketbola olan tutkusunu ve sadece iyi profesyonel olmanın ötesinde gençlere verdiği önemi en güzel şöyle anlatabilirim : Cem abiyle kontratımız Mayıs sonunda bitmesine rağmen şu an her gün oyunculara bireysel antrenman yaptırmaya devam ediyor.

İşin teknik kısmına gelecek olursak; sezon başında oynatmayı düşündüğü sistemi bana gerekçeleriyle anlattı ve zaman alsa da bunu oturttu. Az dribling daha çok pas, topsuz cut ve screen’lerin kullanıldığı, yüksek tempo, doğru zaman yakalandığında erken top kullanma, oyun okuma becerisiyle hızlı karar verme, herkesin oyuna dahil olduğu kalıplaşmış düzenlerin olmadığı bir sistemle oynadık.

Altyapılarda oynanan, A takım düzenlerinin kopyalandığı ve normal olarak “kötü kopya”  olarak gerçekleşen sistemin neden oyuncuların gelişimine istenen düzeyde katkı vermediğini çok yakından görmüş olduk.

Cem Akdağ ile çalışarak tüm camiaya şunu gösterdik; güncel basketbolu yakın takip eden, tutkulu, tecrübeli, bilgili bir antrenörün altyapılarda çalışmasına ihtiyaç var. Biz kulüp olarak onunla uzun süre çalışmayı çok isterdik ancak kendince haklı nedenleri var, saygıyla karşılıyoruz. Kendisi misyonunu tamamladığını söylüyor, aslında biz de aynısını söylüyoruz. Biz de Cem Akdağ gibi bir ismi altyapının başına getirerek tüm camiaya bir mesaj vererek misyonumuzu yerine getirdik. Bize göre daha profesyonel, daha büyük organizasyonlarda, tüm olanakları bizden daha gelişmiş kulüplerde çalışması ve ülke basketboluna katkı vermeye devam etmesi en büyük arzumuz.

Gelişim Koleji’nin yazılı olduğu basketbol tarih sayfalarında özel bir yerin olacak.

Yolun açık olsun…